Anasayfa
|
2015’E 2 YIL KALA
Sarkis HATSPANIAN
SOYKIRIM SUÇU İŞLENİRKEN İSTENİRSE İNSAN KALINABİLİYORMUŞ MEĞER !
“1914 YILINDA KÜTAHYA MUTASARRIFI OLARAK GÖREVLENDİRİLDİ. GÖREVİNDEYKEN SIRF ERMENİLER İÇİN ÇIKARILAN TEHCİR KANUNU’NU TALAT PAŞA’NIN BASKILARINA RAĞMEN UYGULAMADI VE ŞEHRİN ERMENİ HALKINI KORUDU. KUTİNA (KÜTAHYA) ERMENİ CEMAATİ FAİK ALİ OZANSOY’UN BU İNSANİ DAVRANIŞINI ÖLÜMSÜZLEŞTİRMEK İÇİN ŞEHRİN ERMENİ KİLİSESİ’NE BİR ŞÜKRAN KİTABESİ KOYMUŞTUR.
BU DEĞERLİ İNSAN, 1919’DA DİYARBAKIR VALİLİĞİ YAPTIĞI ZAMAN DA MUCİZEYLE HAYATTA KALMIŞ OLAN ERMENİLERİN SONUNU GETİRME AMACIYLA MUSTAFA KEMAL TARAFINDAN TOPLANAN ERZURUM KONGRESİNE ŞEHİRDEN HEYET GÖNDERİLMESİ İSTEĞİNİ REDDETMİŞ VE BU ONURLU DURUŞU NEDENİYLE KEMALİST CUMHURİYET’İN İLANINDAN SONRA SİYASİ YAŞAMDAN TAMAMİYLE DIŞLANARAK, ONA HERHANGİ BİR GÖREV VERİLMEMİŞTİR.”
ALİ FAİK OZANSOY’UN ANISI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUZ.
«FAİK ALİ OZANSOY 1876’da Diyarbakır’da dünyaya geldi. Birkaç nesil şair yetiştirmiş bir ailenin çocuğuydu. Asıl adı Mehmet Faik idi. Tarihçi ve şair Diyarbakırlı Saîd Paşa'nın küçük oğlu ve aynı devir şairlerinden Süleyman Nazif'in kardeşidir.
İlk ve orta öğrenimini Diyarbakır'da, lise ve yüksek öğrenimini İstanbul'da Mülkiye Mektebi'nde tamamladı. Öğrenim yıllarında Servet-i Fünunculara katıldı. Topluluğun en genç üyelerinden birisi idi. Okulu bitirdikten sonra birçok yerde kaymakamlık ve mutasarrıflık görevlerinde bulundu. İlk görevi, ağabeyi Süleyman Nazif’in mektupçu olarak görev yaptığı Bursa’da maiyet memurluğu idi. Sındırgı, Burhaniye, Pazarköy'de görev yaptıktan Mudanya kaymakamlığına terfi etti. 1908 yılında Bursalı Haydar Paşa’nın kızı Mevhibe Hanım ile evlendi, bu evlilikten beş çocuk sahibi oldu.»
«1910’da Midilli’ye, ardından Erzurum’a atandı. 1914 yılında Kütahya mutasarrıfı olarak görevlendirildi. Kütahya’daki görevi sırasında sırf Ermeniler için çıkartılan Tehcir Kanunu’nu Talat Paşa’nın baskılarına rağmen uygulamadı, şehrin Ermeni halkını korudu. Kütahya’daki Ermeni cemaati bu insani duruşu ölümsüzleştirmek amacıyla Faik Ali için Kütahya Ermeni Kilisesi'ne bir şükran kitabesi koymuştur.
Mütâreke döneminde birkaç ay Diyarbakır valiliği de yaptı. Faik Ali , Diyarbakır valiliği sırasında 1919’da Erzurum Kongresi’ne şehirden heyet gönderilmesi istendiğinde reddetmişti; bunun etkisiyle Kemalist cumhuriyetin ilanından sonra siyasi hayattan dışlandı, kendisine hiç bir görev verilmedi. Son idari görevi, Osmanlı dönemindeki Dahiliye Nezareti Müsteşarlığı oldu.»
Ailesi ile İstanbul’a giden Faik Ali Ozansoy, Mülkiye Mektebi’nde Fransızca öğretmenliği ve Saint Benoit Fransız Lisesi’nde ise Türkçe öğretmenliği yaptı; büyük geçim sıkıntısı çekti.
1 Ekim 1950 tarihinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti. “Abdülhak Hamit’in ayakucuna gömülmeyi” vasiyet etmiş olduğu için cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.»
«İstanbul’da ikamet eden değerli dostlarımdan mümkünse 24 nisan 2013 günü değerli zamanlarından bir saat ayırarak bu onurlu insanın Zincirlikuyu mezarlığındaki kabrini ziyaret etmesini ve İNSANLIK ONURU adına mezarında dize gelip, bir karanfil de benim yerime koymalarını rica ediyorum.»
|
|
|
|
|